İran'da Değişim Rüzgarı Esiyor mu? Hayâle Kapılmak Yerine Gerçeklere Odaklanmalıyız!
İran'da son dönemlerde yaşanan olaylar, değişim beklentilerini beraberinde getiriyor. Ancak bu beklentileri somut gerçeklerle sınamak, hayallere kapılmak yerine analiz yapmak gerekiyor. İslâm Devrimi'nin ilk yıllarında Tahran'da bulunmuş, devrimin önde gelen liderlerinden sıradan vatandaşa kadar geniş bir yelpazede insanlarla temas kurmuş tanıklıklar, mevcut rejimin ne kadar köklü olduğunu gözler önüne seriyor.
Ayetullah Humeynî'nin Camoran'daki evinde edindiğim izlenimler, rejimin temelinde yatan ideolojik ve siyasi yapıların ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor. Bu yapıların, basit bir protesto veya gösteriyle yıkılabileceği düşüncesi, gerçekçi bir değerlendirme değil. Rejimin meşruiyetini sağlayan faktörler, sadece dini inançlarla sınırlı kalmıyor, aynı zamanda ekonomik ve sosyal koşullarla da derinlemesine bağlantılı.
Son yıllarda İran ekonomisi, uluslararası yaptırımlar ve kötü yönetim nedeniyle ciddi sıkıntılar yaşıyor. Bu durum, halkın yaşam standartlarını olumsuz etkiliyor ve memnuniyetsizliği artırıyor. Ancak bu memnuniyetsizlik, otomatik olarak rejime karşı bir ayaklanmaya dönüşmeyebilir. Çünkü rejimin, halkın üzerinde bir baskı gücü olarak varlığını sürdürmesi ve alternatif bir yönetim sistemi sunulmadığı sürece, değişim süreci uzayabilir.
İran'daki siyasi aktörler, rejimin içinde veya dışında, değişim için farklı stratejiler izliyorlar. Bazıları, reformlar yoluyla rejimi dönüştürmeye çalışırken, bazıları ise rejimin tamamen ortadan kaldırılmasını savunuyor. Ancak bu stratejilerin başarısı, büyük ölçüde uluslararası destek ve İran halkının iradesine bağlı.
Sonuç olarak, İran'da değişim rüzgarı esiyor olabilir, ancak bu rüzgarın nereye savuracağını kestirmek zor. Hayâle kapılmak yerine, gerçeklere odaklanmak, analiz yapmak ve sabırlı olmak gerekiyor. Rejimin köklü yapısı, ekonomik sorunlar ve siyasi aktörlerin stratejileri, değişim sürecini karmaşıklaştırıyor. Ancak İran halkının özlemleri ve uluslararası toplumun desteği, değişimin önünü açabilir.
Unutulmamalıdır ki, İran'daki değişim süreci, sadece İran halkının kaderini değil, aynı zamanda bölgenin ve dünya barışı için de büyük önem taşıyor.
