TIPSLIFEHACKS

Savaşın ve çatışmanın gölgesinde, doğru bilginin ne kadar önemli olduğu bir kez daha su yüzüne çıkıyor. Gazeteci ve akademisyen Prof. Dr. Can Ertuna, yalan haberlerin öfke ve şiddeti körükleyen birer araç haline geldiğine dikkat çekerek, medyanın rolüne dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Ertuna, gazeteciliğin kısa vadede barışı sağlamasa bile, barışa giden yolda önemli bir rol üstlendiğini vurguluyor.

Yalan Haberlerin Yükselişi ve Sonuçları

Günümüzde internet ve sosyal medya aracılığıyla yayılan yanlış bilgilerin (yalan haberlerin) boyutu giderek artıyor. Özellikle savaş ve çatışma dönemlerinde, bu tür haberler daha da hızlı yayılıyor ve toplumda yanlış algılar, öfke ve hatta şiddet olaylarına yol açabiliyor. Prof. Dr. Ertuna, bu durumun son derece tehlikeli olduğunu ve doğru bilginin yayılmasının önemini vurguluyor.

“Yalan haberler, insanların duygularına hitap ederek, onları manipüle etmeyi amaçlar. Bu durum, toplumda kutuplaşmayı artırır ve farklı görüşlere sahip insanları karşı karşıya getirir,” diyor Ertuna. Ayrıca, yalan haberlerin siyasi amaçlarla kullanıldığını ve seçim süreçlerini etkileyebileceğini de belirtiyor.

Gazeteciliğin Rolü ve Sorumluluğu

Prof. Dr. Can Ertuna'ya göre, gazeteciliğin temel görevi doğru ve tarafsız haberi kamuoyuyla paylaşmaktır. Ancak, günümüzde gazeteciler birçok zorlukla karşı karşıyalar. Özellikle savaş bölgelerinde haber toplamak, büyük riskler içeriyor. Buna rağmen, gazetecilerin bu zorluklara rağmen doğru haberi yayınlamaları gerekiyor.

“Gazetecilik, sadece haber yazmak değil, aynı zamanda toplumu bilinçlendirmektir. İnsanların doğru bilgiye ulaşmasını sağlamak, onların daha bilinçli kararlar vermesine yardımcı olur,” diye ekliyor Ertuna. Ayrıca, gazetecilerin etik değerlere bağlı kalmaları ve haber kaynaklarını doğru bir şekilde teyit etmeleri gerektiğini de belirtiyor.

Barışa Giden Yolda Gazetecilik

Prof. Dr. Ertuna, gazeteciliğin kısa vadede barışı sağlamasa bile, barışa giden yolda önemli bir rol üstlendiğini savunuyor. Doğru ve tarafsız habercilik, toplumun farklı kesimlerini anlamasına ve birbirine saygı duymasına yardımcı olabilir. Ayrıca, yalan haberlerin ortaya çıkarılması ve doğru bilginin yayılması, toplumdaki gerginliği azaltabilir.

“Gazetecilik, barışın inşası için bir araç olabilir. Ancak, bunun için gazetecilerin özgür ve bağımsız olmaları gerekiyor,” diyor Ertuna. Ayrıca, toplumun da medya okuryazarlığı konusunda bilinçli olması gerektiğini belirtiyor.

Sonuç

Prof. Dr. Can Ertuna'nın uyarıları, günümüz dünyasında doğru bilginin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Yalan haberlerle mücadele etmek, gazeteciliğin temel görevi olmalı ve toplumun da bu konuda bilinçli olması gerekiyor. Aksi takdirde, öfke ve şiddetin kol gezdiği bir geleceğe doğru ilerleyebiliriz.